genel bakış
Biyoçeşitlilik Sözleşmesi olarak gayri bilinen Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD), çok taraflı bir anlaşmadır. Sözleşme'nin aşağıdakileri içeren üç ana hedefi vardır: biyolojik çeşitliliğin (ya da biyolojik çeşitliliğin) korunması; bileşenlerinin sürdürülebilir kullanımı; ve genetik kaynaklardan doğan faydaların adil ve adil bir şekilde paylaşılması.Başka bir deyişle, amacı biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı için ulusal stratejiler geliştirmektir. Sürdürülebilir kalkınma ile ilgili anahtar belge olarak sıklıkla görülür. Sözleşme, 5 Haziran 1992 tarihinde Rio de Janeiro'daki Dünya Zirvesi'nde imza için açılmış ve 29 Aralık 1993'te yürürlüğe girmiştir. Japonya'nın Nagoya kentinde düzenlenen Ekim 2010'da düzenlenen Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'ne katılan 2010 10. Taraflar Konferansında (COP), Nagoya Protokolü kabul edildi. Genetiği değiştirilmiş organizmaların (ekinler) uluslararası ticaretini düzenleyen ilk anlaşma. 1992 yılında imzalanan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (Japonya dahil 180 ülke) tarafından imzalanan Sözleşme'nin Taraflar Konferansında (Ocak 2000'de Montreal) kabul edildi. Biyoteknolojik olarak genetik olarak tasarlanmış organizmaların piyasada olduğu biyolojik çeşitlilik üzerindeki olumsuz etkileri önlemeyi amaçlamaktadır. Özellikle, genetik olarak değiştirilmiş bitkilerin tohumlarını ithal etmeden ve ihraç etmeden önce, iki ülke arasında bildirimde bulunmak ve kabul etmek mecburiyetindeydi. Buna ek olarak, yurtiçinde ihracatta güvenliğini teyit eden, yenilebilir, işleyen, beslediği yemler için önceden bildirimde bulunulması ve mutabakata varılmasına gerek yoktur, ancak ithalatçı ülke iç hukuka dayanan mülkiyeti yargılayabilir.
→ İlgili ürünler Genetiği değiştirilmiş gıda
Okunma: 392