İspanya’nın Alcala şehrinde doğan ve bir cerrahın oğlu olan Miguel de Cervantes Saavedra (1547-1616)nın romanı. Cervantes bu eserle şöhret bulmuştur. Eserin ilk kısmını El Ingenioso Hidalgo don Quixote de la Mancha adıyla 1605 yılında yayınladı ve büyük bir rağbet gördü. Arkasından Avellaneda (Meçhul Bir Kimse) adı ile Don Kişot’un sözde ikinci kısmını ortaya koydu ise de, asıl ikinci kısmını 1616 yılında yayınladı.
Don Kişot, küçük bir köy azilzâdesidir. Şövalye romanlarını okuya okuya dimağı karışmıştır. Silahdâr olan Sanşo Pansa (Sancho Pança) ile birlikte serserice bir şövalye hayâtı sürmek ister. Böylece bütün dünyâda zevkle okunan sergüzeştler ortaya çıkar. Bunlar; kahraman olarak Don Kişot’un yel değirmenlerine karşı savaşı; kürek cezâsına çarptırılanların onun tarafından kurtarılması; arabaya hücûmu; bir otelde Sanşo Pansa’nın bir örtü içinde havaya sıçratılması; hizmetçi Maritornes’un mârifetleri; Don Kişot’un hayâlinde yaşattığı Dülsine du Tobosa (Dulcinee du Toboso) adlı sevgilisi ile geçirdiği mâcerâlar; Sanşo Pansa’nın vâli tâyin edilmesi ve adâletle iş yapması gibi hâdiselerdir. Bu vak’alardan başka asıl konu ile ilgili olmayan hikâyeler de Don Kişot romanında yer almaktadır.
Kahraman olarak asıl Don Kişot; Rossinante adlı atının üstünde, başında miğfer, elinde mızrak uzun, zayıf ve üzüntülü bir çehre ile görünen ve okuyucunun hâfızasına bu şekilde nakşedilmiş Figür şövalyesidir. Tabiî eşeğinin üstünde iki heybesi arasında yerleşen, Don Kişot’un zıddına şişman ve kısa olan Şanso’ya da onun yanında yer vermek gerekir. Zâten asıl romanı roman yapan kahramanlar bunlardır.
Romanda düşünce ile, uygulamalı hayat karşı karşıya gelmektedir. Zıtlık, zâten beşer fikrinin iki kutbu olan Don Kişot ve Sanşo’da mevcuttur. Don Kişot, sâbit fikirler bir yana; aklın, asâletin ve kibârlığın timsâlidir. Ağzından güzel sözler çıkar. Sanşo ise değişik bir akla sâhiptir. Bu onun atasözlerine ve tecrübelere bağlılığından ileri gelmektedir.
Günlük konuşmaya giren Don Kişot kelimesi asıl mânâsını Don Kişot romanının kahramanından alır. Kelimenin “iyilik ve yardım sever” mânâsı yanında “deli ve gösteriş meraklısı, şöhrete düşkün” mânâsı da vardır. Böylece Don Kişot başka milletlerin yanında bizim de günlük dilimizde yer almıştır.
Okunma: 408